Canpa’da 2006 yılında işe başladım ve 2017 yılı Ocak sonuna kadar sadece çalıştım. Hani akıllı telefonlara güncelleme gelir ve yeni özellikler eklenir ya işte Canpa 2017 yılı şubat ayından sonra yeniden güncellendi. Tabi ben bu güncellemeyi 1,5 yıl ara verdikten sonra görebildim. Canpa sadece çalışıp karşılığında para kazanılan bir yer olmaktan çıkmış Türkiye’nin en iyi işverenleri sıralamasında birinci olan, kendisine farklı bir kurum kültürü kazandıran, yenilikçi ve farklı ortamıyla çalışmaktan keyif alınan, çalışanlara personel gözüyle değil de aileden biri gibi davranılan ve artık mutlu çalışanları olan bir kurum haline gelmişti. Ben de 2018 yılında geri döndüğümde çok mutlu oldum. Hani bazı sabahlar hiç işe gitmek istemezsiniz ayaklarınız geri geri gider ya Canpa’da böyle bir şey olmuyor her yeni gün heyecan ve mutlulukla işe gelmek gerçekten çok farklı ve güzel bir duygu.

Saygı, kendi şirketinde çalışıyor hissi vermesi, her zaman kendinizi geliştirme imkanları sunması, iş ile eğlenceyi bir arada yaşamam ve yaptığım işin beni mutlu etmesi. Sektörde sürekli yeni birileri ile tanışmak ve kendileri ile samimi ilişkiler-dostluklar kurmak. En önemlisi ise yalıtım sektörünün en öncü ve gelişime açık firması olmasıdır.

Firmamızı bu günlere getiren emeği geçen herkese teşekkür ederim. 

İş ortamında mutlu ve huzurlu olmak için herkesin Canpa’da kısa sürede olsa bu deneyimi yerinde yaşaması gerekir.

Soru basit, Canpa’da çalışmanın en sevdiğim yanı ne?

Durup düşününce cevapta basit. Günün, haftanın, ayın hatta yılın büyük bir çoğunluğunu ailemizden daha çok çalışma ortamında geçirdiğimiz düşünülünce insanın sevdiği işi yapmasının, bu işe ait ortamın ve diğer çalışanların önemi oldukça fazla oluyor. Benim için ne mutlu ki iyi ki sevdiğim işi, çok sevdiğim ve değer verdiğim arkadaşlarımla bu keyifli ortamda yapıyorum. Bize bu imkanları sağlayan ise Canpa’nın kültürünü oluşturan temel değerleri. Bazen her şey olmasını istediğiniz gibi gitmez işte bu zamanlarda çalışmak hepimiz için daha zor olur ama bizler birbirimiz için bu kötü zamanları hep en hafif şekilde geçirmeyi sağlayan bir ekibiz. Bence yukarıda ki sorunun diğer bir cevabı da bu.

Profesyonel olarak ast-üst ilişkisini koruyarak; abi- kardeş, usta-çırak yaklaşımı ile diyalog kurup, çözüm odaklı hareket tarzı geliştirmeyi çok iyi biliriz.  Bunun yanında birde temel değerlerimiz var. Şirketimizin temel değerlerine sıkı sıkıya bağlı bir kimsenin iş ve sosyal hayatında başarılı olmaması imkansız. Yıllar önce bir film izlemiştim. ‘’Karete Kid’’ filmin adı. Ustası (Bay Miyagi) genç ve tecrübesiz öğrencisini (Daniel)  ülkedeki en büyük döğüşe hazırlamaktadır. Ama hazırlama yöntemi genç öğrencinin hiç hoşuna gitmez. Çünkü her gün etrafı süpürtüp, arabaları cilalatmaktadır. Döğüşle ilgili hiçbir teknik öğretmez. ‘‘Cilala parlat, cilala parlat’’ repliğini hala hatırlarım. Müsabaka günü geldiğinde çocuk hiçbir şey öğrenmediğini, bu halde ringe çıkmayacağını söyler. Aslında Bay Miyagi, fark ettirmeden ona farklı bir çalışma ve disiplin aşılamıştır. Ustası ‘’sen farkında olmadan senin ihtiyacın olabilecek tüm teknikleri öğrettim ben sana’’ deyip ikna eder genç öğrencisini. Karşılaşma sonunda genç ve tecrübesiz öğrenci, ustanın öğrettiği ama kendisinin farkında olmadığı ‘’cilala parlat’’ ve süpürme refleksleriyle kazanır müsabakayı. Demem o ki; abi demeye kardeş demeye, temel değerlerimizi refleks yapmaya geliyorum her gün CANPA’ ya…

Yaklaşık iki aydır Canpa’da çalışıyorum. O kapıdan içeri girdiğim ilk gün farklı bir ortamda olduğumu, Canpa kültürü, mutlu çalışan resmini gördüm. Canpa’da çalışmanın en sevdiğim yanı ise ekip olmayı benimsemiş, elimi hiç bırakmayacak çalışma arkadaşlarımın olması.