Canpa
Great Place to Work

Kültür Şampiyonu İtalya Turunda


Kültür Şampiyonu İtalya Turunda
Kültür Şampiyonu İtalya Turunda
Kültür Şampiyonu İtalya Turunda
Kültür Şampiyonu İtalya Turunda
Kültür Şampiyonu İtalya Turunda
Kültür Şampiyonu İtalya Turunda
Kültür Şampiyonu İtalya Turunda


Üniversite mezunlarının en büyük problemi herkesin bildiği gibi askerlik. Tabi bu erkek mezunlar için geçerli bir durum. Ben de Sakarya Üniversitesinden mezun olduktan sonra Garanti Koza inşaatın Bahçeşehir şantiyesinde çalışmaya başladım. Çalıştığım şantiyenin bitimine yakın askere gitme kararı aldım. Amacım askerliği bitirip aradan çıkarmaktı. Askerlik sadece iş hayatıma engel değildi, aynı zamanda bir yuva kurmama da engeldi. Ankara'da askerliğimi tamamlayıp geldiğimde, eski çalıştığım şirketten çalışmam için teklif geldiğinde kararsızdım. Sebebi evlendikten sonra İstanbul Anadolu yakasında ikametgah etmemiz gerektiği için işe gidip gelmem çok zor olacaktı. Yani bir nevi hanım köylü oldukJ. Sonra internetten iş ilanlarını takip ve tanıdıklarımdan yardım isteyerek Anadolu yakasında iş aramaya başladım. Uzun bir süre iş bulmakta zorlandığım için umutlarım tükenmek üzereyken beklenen iş Canpa’dan geldi.
 
Canpa İnşaat Yalıtım ve Ticaret Sanayi AŞ’ye  2014 yılının Temmuz ayında başladım. Çalıştığım şirketin asıl merkezinin Ankara olduğunu da çok sonradan öğrendim. İlk zamanlar alışma sürecinde işime adapte olmaya çalışırken bu işi yapamayacağımı düşünerek işten kısa süre içinde ayrılmayı düşünüyordum. Açıkçası inşaat işinde tek bir kalem üzerinde çalışıp kendimi köreltmek istemiyordum. Ama beni Canpa’ya bağlayan bir şeyler vardı sanki. Bunlar sırası ile ekip arkadaşlarım, yöneticilerim, merkezde çalışan arkadaşlarım ve rahmetli Baha YILMAZ’dı. Rahmetli Baha YILMAZ ile şirkette karşılaştığımızda onun o güler yüzü ve arkadaşça yaklaşımı belki de beni Canpa'da tutan şeydi. Tabi ki ekip arkadaşlarımın hakkını inkar edemem. Onlarla da çok kısa sürede kurduğumuz bağı inanın  ki birçok yerde görmedim ve göreceğimi de düşünmüyorum.
 
2016 yılının Eylül ayında hem İstanbul Canpa hem de Ankara Canpa için Baha beyin aramızdan ayrılması bizi derinden üzdü. Hiç kimsenin beklemediği bir anda bu durumun yaşanması bizi gerçekten derinden sarstı. Zaman geçtikçe  şirketin durumunu düşünmeye başladık. Herhalde burayı kapatıp sadece Ankara ile devam eder diye şahsi olarak düşünmedim değil. Sonra Murat Beyin İstanbul’daki işin başına gelmesi ile bir rahatlama hissettim . Bu rahatlama kesinlikle maddi olarak değildi. Bir daha böyle  mutlu bir çalışma ortamımız olur mu düşüncesindeydim.
 
Murat Bey'in gelmesi ile şirkette bir şeylerin değişmeye başladığı çok belli oluyordu. Şirket olarak yaptıklarımız hem bizleri hem de çalıştığımız şirketlerdeki insanları bile şaşırtmaya başlamıştı. Etkinlikler eğitimler derken ardı ardına bir şeyler gelmeye başlıyordu. Ve her geçen gün o tedirginlik yerini mutluluğa bırakmaya başlamıştı.
 
Ve şimdi asıl konuya gelmek istiyorum. Murat beyin bir gün bize merkez toplantı odasında yapmış olduğu sunum ile şirketimize ait olan on iki temel değerimizle tanışmış olduk. Şirketimize ait diyorum çünkü dünyanın hiçbir şirketinde böyle bir şeyin olduğuna inanmıyorum. Bu değerler işte aynen şöyle;
-          Müşterilere VAV dedirtecek hizmet sun
-          MÜŞTERİ gibi değil dost gibi yaklaş
-          EKİP arkadaşının elini hiç bırakma
-          SÖYLEDİĞİNİ yap, her ne pahasına olursa olsun
-          Kendi işinin PATRONU gibi karar al
-          HATALARINI kabul etmeyi sev
-          TEKNOLOJİK inovasyonun öncüsü ol
-          DEĞİŞİMİ sahiplen ve öncüsü ol
-          DOKUNDUĞUN her şeyi sürdürülebilir yap
-          EĞLENCELİ bir şeyler üret, hatta biraz muzur olsun
-          ÖĞRENMEYİ ve gelişimi sev
-          MÜTEVAZİ ol. Egosu küçük kalbi büyük kal

Murat Bey  yukarıda yazan temel değerlerimizin herhangi biri ile başımızdan geçen bir şeyleri, ayda 2 vav olarak yazmamızı isteyince bize biraz tuhaf geldi. Belki de yazmaktan çekindiğimiz için olsa gerek ki uzun bir süre kimse yazmaya yanaşmadı. Sonra biraz da zorunlu hale gelince hepimiz yazmaya başladık. İlk VAV yazmamız için Murat Bey'in, benle birlikte Melih Bey ve Caner Bey ile 30-40 dakikalık telekonferans görüşmesinden sonra Murat Bey'in bu konuya ne kadar önem verdiğini, bizlerin de önem vermemiz gerektiğini anladığımız için o gün yazmaya başladık. Gerçekten birçoğumuzdan o kadar güzel ve farklı hikayeler gelmeye başlayınca bu yazılanların ne kadar değerli olduğunu daha iyi anlamaya başladık.
 
Yazdığımız bu VAV’ların yıl sonuna kadar toplandığını, en çok VAV yazanlar arasında bir seçim yöntemi ile KÜLTÜR LİDERİ seçildiğini, merkezden gelen bir link ile birçoğumuz o gün fark ettik veya öğrendik. Oylama yapılan isimler arasında ismimin olduğunu da ofise geldiğimde öğrendim. Oylama sonucunda birinci olan o yılın kültür lideri oluyordu. Bende de yavaştan yavaşa heyecan oluşmaya başlamıştı. Oylama yapıldıktan bir süre sonra sonucun açıklanmasını beklerken daha da heyecanlanmaya başladım. Bir aya yakın bir zaman sonunda yaptığımız sinema etkinliğinde Murat Beyin lideri açıklaması ve ismimi duyduğumda heyecanım iki katına çıkmıştı. Kupayı aldığım andaki o duygum ve heyecanım sizlere sözcüklerle anlatamayacak kadar farklı bir şeydi. 
 
Bu sadece bir kupa ile verilen ödül değildi. Çok önceden yaptığımız anketlerde, hayatımızda yapmak istediğimiz üç istekten birini gerçekleştirme ödülüydü aynı zamanda. İsteklerim arasında dünyanın yedi harikalsını görmek olunca eşim ile birlikte İtalya’ya gitme fırsatı doğmuş oldu. Benim kadar eşim de çok sevinmişti. O bile inanamadı buna. Çevremizdeki insanlar da bunu duyunca çok şaşırmışlardı. Ne güzel şirketin varmış bizi de alsana işe demeden duramıyorlardı. Aldığım bu ödül belki de hayatımda ilk ve en değerli ödüldü. 
 
Kasım ayında gerçekleştirdiğimiz İtalya turu ise bir başkaydı. Zengin sanat eserleri ile süslenmiş, yapılarıyla meşhur tarihi Roma kentinde geçirdiğimiz dört gün hayatımızdaki en güzel günlerdendi. Aslında bu turda eşim ile birlikte bir de henüz doğmamış, altı aylık oğlumuz Asrın Deniz de vardı. Ben bize bu güzel günleri yaşatma fırsatı yaratan başta Murat Bey'e, Müdürüm Ferhat Bey'e, Müdür Yardımcım Melih Bey'e, uygulamadaki ekip arkadaşlarıma ve Canpa’daki diğer arkadaşlarıma sonsuz şükranlarımı sunup hepinize ayrı ayrı teşekkür ederim…
 
 
Saygılarımla

İlyas Sert